Lens Rehberi

16 Nisan 2024

DSLR veya aynasız bir fotoğraf makinesine geçmenin en büyük avantajlarından biri, ihtiyaçlarınıza bağlı olarak farklı objektiflerle denemeler yapabilmenizdir. Sabit objektiflerin zoom objektiflere göre birçok avantajı vardır çünkü daha fazla odak uzaklığı seçeneği ve çok yönlülük sunarlar. Ayrıca, belirli bir odak uzaklığını (50 mm, 85 mm) tercih etmek gibi belirli alanlara odaklanarak fotoğrafçılığınızı geliştirmenize de olanak tanırlar. Ayrıca yeni prime objektifler, her zaman hayalini kurduğunuz yakın çekimleri yapmanızı sağlamak veya düşük ışık koşullarında daha iyi performans göstermek gibi bir dizi önemli avantaj sunar.

Lens seçiminizi yapmadan önce bu makaleyi okumanızı, ardından lenslerle ilgili videomuzu izlemenizi ve son olarak web sitemizi ziyaret ederek her seviyeden fotoğrafçıya uygun ekipmanlara göz atmanızı öneririz.

Sabit mi Zoom mu?

Zoom objektifler elbette fotoğrafçının çantasında bulunması gereken bir ihtiyaçtır. Zoom bir objektifle çoğu odak uzaklığını yakalayabilir ve istediğiniz kompozisyonu elde etmek için sürekli objektif değiştirmek zorunda kalmazsınız. Ancak bu muazzam güç aynı zamanda zoom objektiflerin bir dezavantajıdır. Birden fazla odak uzaklığı kullanmak daha düşük görüntü kalitesiyle sonuçlanır. Performans ve boyuttan ödün vermek zorunda kalırsınız. Bazı çok iyi zoom objektifler vardır, ancak çok pahalı olmadır.

Sabit objektifler ise sabit bir odak uzaklığına sahiptir, yani belirli bir odak mesafesi vardır. Objektif boyutu daha kompakttır ve optik performans nispeten daha iyidir. Çalışma mekanizması açısından bir başka avantaj da sabit lenslerin çok az hareketli parçaya sahip olmasıdır. Bu da genel kullanım sırasında hasar görme olasılığını azaltır. Sabit objektifler ayrıca zoom objektiflere göre daha keskin görüntüler üretir. Işık sapma katsayısı çok daha düşüktür. Özellikle yeni nesil fotoğraf makinelerinin sensörleri düşünüldüğünde bu farklar görüntüde açıkça görülebilir. Sonuç olarak, fotoğrafçı bakış açısını kolayca değiştiremez. Doğru açıyı bulmak için daha fazla hareket etmesi gerekir. Bu, çekim sırasında açının daha dikkatli değerlendirilmesini sağlar. Bu açıdan bakıldığında, sabit bir objektifin odak uzaklığı en önemli faktördür.

Odak Uzaklığı (mm) Seçimi

Farklı odak uzaklıkları olan lensleri kullanmak belirli konular ve tarzlar için daha uygundur. Örneğin, bazı şirketlerin web sitelerinde 85 mm'ye bakarsanız, yanında "portre lensi" ifadesini görürsünüz. Ya da "35mm sokak fotoğrafçıları içindir." Bu aslında lensten ne beklediğiniz ve hangi görüş açısına ihtiyaç duyduğunuzla doğrudan ilgilidir. Örneğin, dar alanların çekimi geniş açılı ve ultra geniş açılı lenslerin alanıdır.

Bildiğiniz gibi, farklı odak uzaklıklarına sahip objektifler farklı özelliklere ve boyutlara sahiptir. Örneğin, aynı diyafram değeri için, iki lensten daha uzun olanı daha sığ bir alan derinliğine sahip olacaktır: 100mm 2.8 lens, 35mm 2.8 lensten çok daha sığ bir alan derinliğine sahip olacaktır. Ayrıca, telefoto lensler çerçevenin arka planını daraltarak görüntüyü geniş açılı lenslere göre daha iki boyutlu hale getirir, bu nedenle 85 mm portre çekimleri için idealdir. Sığ alan derinliği konuyu arka plandan ayırır ve arka planı daraltarak konuyu vurgular, böylece diğer objektiflere göre daha iyi portreler elde edilir. Geniş açılı objektifler daha geniş bir görüş açısına sahiptir ve konuyu büyütebilir. Daha geniş bir alanı kapsayabildikleri için mimari, manzara ve dramatik unsurların gerekli olduğu diğer konuların çekimi için uygundurlar.

Unutmayın: sensör boyutu da görüş açısını etkiler. Örneğin, 35 mm'den daha küçük bir sensöre sahip bir kamerada kullanılan bir lensin mm değeri kameraya farklı yansıyacaktır. Örneğin, 50 mm'lik bir lens APS-C çarpanlı bir fotoğraf makinesine takılırsa, 1,5'lik kırpılmış faktör nedeniyle görüş açısı 75 mm olacaktır. Bu, lensin performansının değiştiği anlamına gelmez; 50 mm, 50 mm olarak kalır. Sadece çekimlerimizin 35 mm sensörlü bir fotoğraf makinesinde 75 mm'ye benzer bir kapsama alanına sahip olduğu anlamına gelir. Kırpma faktörü hakkında daha fazla bilgi edinmek için eğitici videomuzu izleyin.

Daha küçük sensörlerin de kendine özgü avantajları var. Fotoğrafçılar daha yüksek mm'lere ulaşmak veya normalde kırpılmış bir faktörle elde edemeyecekleri mm'leri elde etmek için daha küçük sensörlü fotoğraf makineleri kullanıyor. Örneğin Nikon'un AF-S (yani kırpılmış) 600mm f/4 lensi veya Canon'un EF 60mm f/4 lensi kırpılmış bir fotoğraf makinesinde 960mm'ye ulaşarak şirketin 800mm'lik en yüksek telefoto lensini aşıyor. Bazı üreticiler lens üretmek için kırpılmış kameraların popülerliğinden yararlanmaya çalışıyor. Bazı fx lensler APS-C veya daha küçük sensörlü kameralar için özel olarak üretiliyor. Tam boyutlu sensörlere sahip kameralara takıldıklarında, gerekli aralığı kapsamazlar. Örneğin Fujifilm 23mm 35mm ve 56mm lensleri ele alalım. Dengesiz değerler, değil mi? Ancak, kırpılmış sensörlü bir kameraya takıldıklarında 23mm 35mm'ye, 35mm 50mm'ye ve 56mm 85mm'ye karşılık gelir. Full frame fotoğraf makinesi sahipleri bu lenslerden pek memnun kalmayacaklardır.

Bir lens seçerken minimum diyafram açıklığı, minimum odaklama mesafesi ve otomatik odaklama motoru gibi özellikler önemli olsa da, en önemli faktör seçilen odak uzaklığıdır. Şimdi odak uzaklığına göre lens kategorilerine bir göz atalım. 

Standart Lensler

Bu en yaygın kullanılan lens türlerinden biridir. Bu lensin görüş açısı 45 derecedir. Bu, gözlerimizin gördüğü açı ile yaklaşık aynı değerdir. Yeni başlayanlar için arka planları bulanıklaştırma amacı dışında, geçişler için uygun olmasının bir diğer nedeni de vizörden bakmadan gözlerinizle nasıl bir çekim elde edeceğinizi tahmin edebilmenizdir. 20. yüzyılın en ünlü fotoğrafçılarından Henri Cartier-Bresson gibi birçok büyük fotoğrafçı 50 sıklıkla 50mm lens kullandıklarını söylemişlerdir. Bresson 50 mm'yi sıklıkla kullanırdı çünkü "göz gibi davranırdı". Bu objektifin fotoğrafçının hayatı bizim algıladığımız gibi yakalamasını sağladığına inanıyordu. Standart açılara sahip sabit objektifler de üretimi kolay, uygun fiyatlı ve küçük boyutlu oldukları için tercih edilir. Her seviyeden fotoğrafçı için standart objektifler vardır. Örneğin Nikon 50mm 1.8 G serisi ve Canon 50mm 1.8 EF serisi objektifler, zoom objektiflerden prime objektiflere geçiş yapan başlangıç seviyesindeki fotoğrafçılar için küçük diyafram değerleri ve uygun fiyatları nedeniyle ilk tercihtir. Profesyonel düzeydeki fotoğrafçılar için Zeiss Otus Distagon 55mm iyi bir seçimdir.

Telefoto Lensler

Daha uzaktaki görüntüleri çekmek isteyen fotoğrafçılar için telefoto lensler devreye girer. Telefoto lensler genellikle 80 mm ile 400 mm arasındaki lensler olarak tanımlanır. Bunun üzerindeki her şey süper telefoto lens olarak adlandırılır: 85, 100 ve 135 ilk akla gelen seçeneklerdir. Her birinin kendine özgü farklılıkları vardır. Ancak odak uzaklığı ne kadar yüksekse arka plan o kadar küçük, alan derinliği o kadar sığ ve mesafe o kadar büyük olur. Portreler için genellikle 100 mm veya daha düşük, ideal olarak 85 mm odak uzaklığı kullanılır;  100 mm veya altında elde çekim mümkündür ve alan derinliği zarar görmez. Standart telefoto lensler ve süper telefoto lensler önemli bir mesafe avantajına sahiptir. Nadir bir kuşu veya sahanın diğer ucundaki bir futbolcuyu fotoğraflamak istiyorsanız, telefoto lens kullanmaktan başka seçeneğiniz olmayacaktır.

Bu objektiflerin dezavantajları boyutları ve diyafram değerleridir. Odak uzaklığı ne kadar uzunsa, diyafram değeri de o kadar büyük olmalıdır. Bununla birlikte, uzun ve ağır bir lens ile dar bir görüş açısının birleşimi, lens içi görüntü sabitlemeyi kesinlikle en gerekli hale getirir. Bu nedenle, özellikle 200 mm'nin üzerindeki çoğu telefoto lens sabitleyicilerle donatılmıştır. Bu sabitleyiciler kamera sarsıntısını önlemeye yardımcı olur. Görüntü sabitleme yavaş deklanşör hızlarında çok etkilidir. Ayrıca video çekerken oluşacak bulanıklığı büyük ölçüde azaltır.

Geniş Açı Lensler

Bazen fotoğraflamak istediğiniz her şeyi kadraja almak imkansız olabilir. Bu ister bir grup insan ister en sevdiğiniz mimari eser olsun. Genellikle 35 mm veya daha küçük olan geniş açılı objektifler, geniş bir görüş açısı sağlayarak bu sorunu çözmek için tasarlanmıştır. Manzara, mimari veya sokak fotoğrafçılığı çekecekseniz, çantanızda geniş açılı bir lens bulundurmanız sorunlarınızın çoğunu çözecektir; 28mm ve 35mm gibi lensler, daha geniş görüş açıları nedeniyle bazı fotoğraf türleri için gereklidir. Geniş açılı objektifler sadece daha geniş kadraj seçenekleri sunmakla kalmaz, aynı zamanda tasarım avantajları da vardır. Bunlardan biri kısa odak uzaklığının sağladığı alan derinliğidir. Portre çekimi için ideal olmasa da, manzara ve mimari fotoğrafları çekerken bu büyük bir artıdır, çünkü tüm sahneyi keskin ayrıntılarla yakalamanızı sağlar.

Geniş açılı lenslerin bir diğer kategorisi olan balıkgözü lensler de çok popülerdir. Bunlar, 180° görüş açısı sağlayan ve gerçeküstü bir çekim yapmanıza olanak tanıyan 8mm gibi en geniş açılı lenslerdir. Bütün bir ortamın atmosferini yakalamak istiyorsanız, balıkgözü en uygun lenstir.

Özel Lensler

Sabit lensler, belirli bir amaç için en iyi kaliteyi sağlama özellikleri ile bilinirler. Örneğin makro objektifler 1:1 büyütme sunar ve çok düşük odak uzaklıklarında çalışabilir. Ayrıca farklı boyutlarda olabilirler. Bunlar arasında geniş açılı makro lensler ve telefoto lensler vardır.

Başta da belirttiğimiz gibi lensler hakkında hazırladığımız videoyu ve sizler için hazırladığımız fotoğraf eğitimlerini izlemenizi tavsiye ederiz. Bu şekilde güvenle kendinize en uygun lensi seçebileceksiniz.

T-Soft E-Ticaret Sistemleriyle Hazırlanmıştır.